Neden bazı ülkeler Covid-19 salgınıyla mücadelede diğerlerinden çok daha iyi performans gösteriyor? Bu sorunun cevabını arayan bir grup araştırmacıya göre COVID-19 bağlantılı ölüm oranlarının ülkeler arası büyük farklılıklar göstermesinde iklim değişikliği riski, iklim değişikliğine hazırlık ve kültürün rolü bulunuyor. İklim değişikliği riskinin daha fazla olduğu ülkelerde ve iklim değişikliğine göreli olarak hazır olmayan, bireyci toplum yapısına sahip ülkelerde COVID-19 bağlantılı ölüm oranları daha fazla. World Development dergisinde yayınlanan “Climate risk, culture and the Covid-19 mortality: A cross-country analysis” başlıklı makalenin detaylarını ESOGÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Yalaman’a sorduk.
- İklim değişikliği ve kültür COVID-19 ölümlerine nasıl etki etmektedir?
Bulgularımız bazı önemli bilgiler veriyor. İlk olarak, iklim değişikliği riskinin, COVID-19 ölümlerinin önemli bir belirleyicisi olduğunu tespit ettik. Yani, daha büyük bir iklim değişikliği riskiyle karşı karşıya olan ülkelerin daha yüksek bir COVID-19 ölüm oranına maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca kültürün COVID-19 ölüm oranıyla ilgili olabileceğine dair kanıtlar belirledik. Çalışmanın ampirik bulgularına göre kolektivist kültür özelliğine sahip toplumların COVID-19 pandemisinde daha düşük ölüm oranlarına sahip olduğunu görüyoruz.
- Kişi başı GSYİH ile COVID-19 ölümleri arasında nasıl bir ilişki kurulmaktadır?
Araştırmamızın bulgularına göre büyüme ve kişi başına GSYİH ile COVID-19 ölümleri arasında negatif bir ilişki vardır. Bir başka ifade ile büyüyen ekonomilerde ve daha fazla kişi başına düşen GSYİH düzeyine sahip ülkelerde daha az COVID-19 ölümleri görülmektedir.
- Bazı ülkelerin COVID-19 salgınıyla mücadelede diğerlerinden daha iyi performans göstermesinin nedeni nedir?
Bu soruyu sadece araştırmamızın sınırlılıkları içerisinde cevaplayacak olursak, öncelikle iklim değişikliği riskine hazır olan ve kültürel olarak kolektivist toplumların COVID-19 salgınıyla mücadelede diğerlerinden daha iyi performans gösterdikleri söylenebilmektedir. Ayrıca toplam nüfusun içinde 65 yaş ve üstü nüfusun yüzdesi az olan ülkelerde daha iyi performans göstermişlerdir. Yaşlı popülasyonda yaygın olarak gözlemlenen daha yüksek pandemik ölüm olasılığı göz önüne alındığında, bu bulgu şaşırtıcı değildir. Yine nüfus yoğunluğu az olan ülkelerin daha iyi performans gösterdiğine ait kanıtlar mevcuttur. Ayrıca ülkelerin sağlık altyapısı COVID-19 pandemisiyle mücadele önemli bir rol üstlenmektedir. Örneğin daha yüksek hastane yatak kapasitesine sahip olan ya da daha fazla sağlık harcaması yapan ülkelerin COVID-19 salgınıyla mücadelede diğerlerinden daha iyi performans göstermektedirler. Bu da bize sağlık kapasitesinin enfekte olmuş kişilere hastalıktan kurtulmaları için destek sağlamada önemli rol üstlendiğine dair kanıtlar sunmaktadır.
- Örnekleminizi neye göre belirlediniz?
Araştırma modelimizdeki değişkenlerin erişilebilir olduğu tüm ülkeleri örnekleme dahil ettik. Örneklem oluştururken temel kriterimiz verisi olan tüm ülkeleri analize dahil etmekti ve araştırmamızı gerçekleştirdiğimiz dönem için verisine erişilebilir ülke sayısı 110 idi.
- Türkiye’nin toplum yapısını ve COVID-19 tablosunu nasıl değerlendirmektesiniz?
Çalışmamız tek tek ülkeler özelinde analizler içermemektedir. Ancak çalışmanın temel bulgusu kolektivist toplumların bireyci toplumlara göre daha düşük COVID-19 ölümleriyle karşılaştıklarını ortaya koymaktaydı. Bu kapsamda Türkiye’ nin kültürel indeks değeri Hofstede Insights-IDV indeksine göre 37 dir ve kollektivist toplum özelliğine yakındır. Bu kapsamda Türkiye’nin toplum yapısının salgınla mücadeleye avantaj sağlayacak bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz.
- İklim değişikliği hazırlıklarının önemine vurgu yapıyorsunuz…
Evet, eğer ülkeler iklim değişikliğine daha iyi hazırlansalardı, COVID-19 salgınına karşı mücadelelerinde daha iyi bir başarı elde edebileceklerdi.
- Makaleniz için etkileşimleri araştıran ilk makale diyebilir miyiz?
Makalemiz iklim değişikliği riski ve kültür ile COVID-19 ölüm oranları ilişkisini inceleyen bildiğimiz kadarıyla ilk makaledir. Bulgularımız hem iklim değişikliğine karşı yapılan hazırlıkların hem de halk sağlığı altyapısına yönelik yatırımlar yapılmasının gelecekteki benzer pandemilere daha iyi hazırlanmada önemli olabileceğine işaret ediyor.

Abdullah Yalaman, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İşletme Bölümünde finans profesörüdür. Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi Centre for Economics and Econometrics – CEE’de ve Australia National Üniversitesi Centre for Applied Macroeconomic Analysis – CAMA’ da araştırmacı pozisyonlarına sahiptir. York Üniversitesi, Cambridge Üniversitesi ve UTAS üniversitelerinde ziyaretçi araştırmacı olarak bulunmuş olan Yalaman’ın yüksek frekanslı veri analizi ve finansal ekonometri, ülkeler arası şok transfer mekanizmaları alanlarında çalışmaları bulunuyor.